mevzuat der ki;
1 – Talep Müddeti
Madde 78 – (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin
alacaklı haciz konmasını isteyebilir.
(Değişik: 6/6/1985 - 3222/9 md.) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle
düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde
taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya
muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama
müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil
edilmez.
içtihat der ki;
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/5507
Karar: 2012/22694
Karar Tarihi: 27.06.2012
Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra ipin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçinin, ileride doğacak alacaklara haciz konulamayacağını ileri sürerek 12.09.2011 tarihli haciz müzekkeresinin iptalini istediği, mahkemece, şikayetçi bankanın, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki fiili duruma göre borçlunun hesabındaki hakkı haczedebileceği, haciz müzekkeresinin gönderilmesinden sonra borçlunun hesabında doğacak haklar yönünden şikayetçi bankanın hesabı takip yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak ilerde doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir. İİK'nun 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa, borçlunun, nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde, üçüncü şahsın sorumluluğu, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut (fiili) durumla sınırlıdır. Rutin ödemeler (kira alacakları vs.) dışında ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada üçüncü şahıslara net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesi muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmaz.
Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.
Somut olayda, alacaklı tarafından şikayetçi bankaya İİK.nun 78. maddesi uyarınca gönderilen haciz müzekkeresi ile borçlunun doğacak her türlü hak ve alacakları üzerine haciz konulduğu görülmüştür. Yukarıda açıkladığı üzere doğacak alacakların bu şekilde haczi mümkün olduğundan yasaya aykırılık yoktur.
O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
biraz da doktrin kasalım. Baki Kuru der ki;
“…Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen banka, takip borçlusunun bankada yukarıda belirtildiği anlamda bir müstakbel alacağının doğması ihtimali olduğunu tespit ederse (yani takip borçlusu ile banka arasında bir hukuki ilişki (temel) mevcut olup da bundan, ileride bir alacak doğması muhtemel ise), icra dairesine yedi gün içinde vereceği cevapta bu hususu şu şekilde belirtmelidir:
“…Banka ile takip borçlusu arasında şöyle bir hukuki ilişki vardır; bu hukuki ilişkiden şimdiye kadar takip borçlusu lehine doğmuş ve ödenebilir bir alacak yoktur. Ancak ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğması muhtemeldir. Bu nedenle, takip borçlusu ile banka arasındaki hukuki ilişkinin dosyasına haciz şerhi konulmuştur. Bu hukuki ilişkiden ileride takip borçlusu lehine bir alacak doğarsa, bu alacak icra dairesine bildirilecek ve ödenecektir…”
0